Yılmaz Güney Sözleri , Çirkin Kral sözleri
Türk sinemasının “Çirkin Kral” lakaplı, sevilen ismi Yılmaz Güney; ülkemizde sanat ve sinemanın gerektirdiği her şeyi gönlünce yapmayı başarmış, gördüğü tüm yanlışlara karşı cesur bir tavır sergilemiş bunları dile getirmekten asla çekinmemiştir. Cesareti ve açık sözlülüğü milyonlarca insanın sevgi ve saygısını kazanmasını sağlamıştır. Bu paylaşımda Çirkin Kral Sözleri paylaşımlarına yer vereceğiz.
İçinde bulunduğu dönemde Türkiye’nin durumunu merak eden herkes onun filmlerini dikkatli bir şekilde izleyerek, her şeyi en ince ayrıntısına kadar açık ve net bir şekilde görebilir. Türk Sinemasının unutulmaz isimlerinden birisidir Yılmaz Güney. Çok uzun sayılamayacak yaşamına sığdırdığı onlarca filmi ve başarısıyla yıllar geçse de unutulmayacak önemli bir kişiliktir. Onun ağzından ve kaleminden çıkmış tüm sözler, halkın dile getirmek isteyip bir türlü söyleyemediği birçok duyguyu içinde barındırır. Bizde bu sözleri; Çirkin Kral Sözleri başlığı altında sizlerle paylaşmak istedik.
Yılmaz Güney Sözleri
1. Sana herkes bakar da, benim gibi sever mi?
2. Erkek adam, vakit geçireceğine değil, ömür geçireceğine hayatını verir.
3. Dalından düşen yaprak, rüzgarın oyuncağı olur.
4. Ne kemik uğrana köpek olduk ne de menfaat uğruna çakal… Biz hayatımız boyunca hep dik durduk
5. En zor zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolunu çalışmaktadır.
6. Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.
7. Ne çayın şekersizine nede insanın şerefsizine alışamadım gitti..
8. Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır.
9. Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
10. Kızdığım zaman değil, sustuğum zaman bitmiştir.
Çirkin Kral sözleri
Daha önce acı çekmiş biriyle birlikte olun! Çünkü onlar mutluluğun değerini iyi bilirler.
Ben haklı ya da haksız olduğum zaman değil, karşımda adam olmadığı zaman susarım.
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı arar olmuş! Ne içmesini bilen var,nede sevmesini.
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin… Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır.
Bazen ne kadar zordur sevdiğini söylemek ! Hele ki iş işten geçtiyse iki tarafa da acı verir sevmek.
Hiçbir zaman yüksekte görmedim kendimi. Sadece gereksiz insanlar için düşürmedim seviyemi.
İdam sehpasında bir mahkum yaşamayı ne kadar çok istiyorsa; Bende seni o kadar çok seviyorum.
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen birgün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin.
Güzellik bir bütünün sonucudur. Bunun için kolay görülmez, kolay varılmaz, kolay anlaşılmaz.
Geride kalan tek şey yüreğim… Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.
Ben bir kavga adamıyım. Sinemam da bir kavganın, halkımın kurtuluş kavgasının sinemasıdır.
Babam derdi ki; midenizi, başkasının ekmeğine ve cebinizi, başkasının parasına alıştırmayın.
Pardösüsü olanlar kışı özlerdi. Ekmeği olanlar akşamı, uykusu olanlar geceyi beklerdi. Ölüm beni çağırıyor.
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadın mı? Bir garibanın elinden tutupta hiç kadere rest çektin mi?
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadın mı? Bir garibanın elinden tutupta hiç kadere rest çektin mi?
Biz de bilirdik zevkine düşkün sosyal çocuklar gibi olmayı! Lakin, hayatla erken seviştik, herşey üzerimize kaldı.
Biz, önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık.
Dalgaların denize vuruşu gibiydi aşkımız. Bazen öfkeliydik Sevgilim;bazen de çocuklar gibi, birbirimizi unutur gibiydik.
Faşizm hangi ülkede olursa olsun, sadece o ülkenin işçisine ve halkına değil, tüm dünya işçilerine ve halkına karşıdır.
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık.
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim. Onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.
Gülümsüyorum! Çünkü biliyorum ki; gülümsemek dostlarıma karşı sunduğum en iyi ikram, düşmanlarıma karşı en asil darbedir.
İnsanları taş duvarlar, demir parmaklıklar arasında terbiye etmeyi, onların düşüncelerini önlemeyi düşünen anlayış yıkılacaktır.
Sevgili, yetmiyor ”sevgili” sözü tek başına. Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu. Oysa ben ”sevgili” derken neler düşünüyorum bilsen.
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
Seni çok sevdim. Hep senin izinde gitmeye çalışıyorum ama şunu biliyorum ki asla senin gibi olamam. Seni, senin gibi yaşamak bile beni mutlu ediyor.
Ülkemden ayrılışım, özgür olmak, yaşamak istediğimden ötürü değil, özgürlük ve demokrasi kavgasına daha etkin ve aktif bir biçimde katilabilmek içindir.
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa, ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa, o toplum için için çürümeye başlar.
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa, ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa, o toplum için, için çürümeye başlar.
Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.
Damla, damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla, damla çoğalıyorsun içimde.
Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz… Ya da, bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boğun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.
Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü. Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirası taşıyacaklar yüreklerinde. Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak.
Onbinlerce, milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak, farkında olmadıkları; şeyleri göstermek, onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.
Baylar, korkunuzu, telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları, fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki, korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.
n çok da güvendiklerimden öğrendim; bir daha güvenmemem gerektiğini!
İnsanı yaşatan içimizdeki hayat böceğidir. O ölürse hayatımızında tadı biter.
Ulan hayat, beş kuruş etmezsin de, yaşıyorum işte ; annem üzülmesin diye.
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lakin aç idik yedik karanfil parasını.
Ben kimsenin canını yakmadım; onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler.
Hayatta şımaracak kimsen olmadığı zaman hayat seni kocaman adama çevirir.
Bir köle olarak yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmeyi tercih ederim.
Baş eğmem,diz çökmem boyun bükmem. Zalime direnmeyene ben adam demem.
Tek pişmanlığım: Kelimemi bile haketmeyen insanlara,saatlerce cümleler kurmamdı.
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
Hiçbir anne adam olmamış çocuğu yüzünden küfürü hak etmez!
Benim acıya verecek birşeyim kalmadı. Mutluluktan alacağım var!
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.
Sen gitmekle eylem yaparsan, ben de unutmakla devrim yaratırım.
Yaşıyorsan hala umut var demektir. Asla ve asla pes etmeyeceksin.
Biz para ile adam olmadık her parası olanı da adam yerine koymadık.
Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu.
Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al.
En zor en imkansız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır!
Öyle fakirdim ki, ecel gelse çocukluğumu alamazdı.
Taşıdığım canı hiçbir zaman kendime ait görmedim.
Gözümde küçülmüş insanlara büyük hesaplarım olamaz.
Anlamayanlar için dilimi, vefasızlar için yüreğimi yordum.
Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük adamları.
Gölgene lafım yok O da seni adam sanıp peşinden geliyor.
Kimin gerçeği olursan ol! Artık benim hayalim bile değilsin.
Düşmanlarını aklından çıkaran, dostlarının yolunu bulamaz.
Seni nasıl mı sevdim ? Herkese yol, sana sol yanımı verdim.
Her şeyi unutabilirim ama ihtiyaç anında sırtını dönenleri asla.
Adam olanı ayakta alkışlarız.
Aç olmak, alçak olmaktan iyidir.
Bizim yolumuz dikenlidir. Ayağını seven gelmesin.
Anahtar kelimeler : Çirkin kral sözleri,Yılmaz güney sözleri,En güzel çirkin kral sözleri