Dayak İle İlgili Sözler, şiddet, toplumun kanayan yaralarından biridir. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, işçiye şiddet, erkeğe şiddet… Hepsi maalesef çok yaygın olan büyük bir toplumsal sorundur. Dayak, yaralamak, sövmek, dövmek hiçbir zaman çözüm olmamakta, aksine hem fiziksel hem de ruhsal olarak durumun daha kötüye gitmesine yol açmaktadır. Şiddet ile çocuğa zorla bir şeyler öğretmek mümkün değildir. Öğrense bile çocuk onu kesinlikle benimsemeyecek, severek yapmayacaktır. Kadına şiddet ise zaten her gün haberlerde rastladığımız ve bitmek bilmeyen bir utançtır. Sırf boşanmak istediği için işkenceye uğrayan kadınların sayısı her geçen gün artmakta, öldürülen kadınlara her gün yenileri eklenmektedir…
İçimizi kan ağlatan bu durum, bazen erkek cephesinde de gerçekleşebilmektedir. Kendisinden ayrıldığı için sevgilisine sinirlenen ve gözünü intikam bürüyen kızlar hızını alamayıp sevgilisini dövdürtmekte, ona hayatı zindan edebilmektedirler. Bazen adı öğretmen olan fakat kendisinin o meslek ile bir alakası bulunmayan öğretmen müsvetteleri de, öğrencilerine hiç vicdanları sızlamadan, elleri titremeden dayak atabilmektedir. Örneğin zihinsel engelli ve otistik çocukların eğitmenleri tarafından yapılan dayak skandalları sık sık ekranlara yansımaktadır. Kendilerinin de bir engelli adayı olduğunu unutan ve bir gün o duruma düşebilecekleri ihtimalini kendilerinden çok uzak zanneden bu kişiler, savunmasız ve güçsüz, zavallı çocuklardan hıncını çıkarmak istemektedirler. Bazen de patronlar işçilerine dayak atabilmektedir. Para veriyor diye işçilerini kendi köleleri gibi zanneden bu insanlar, her şeyi dayakla çözebileceklerini sanarak aldanmaktadırlar. Kimi zaman da hastalar doktorlara ya da doktorlar hastalara dayak atabilmektedirler. Bu da tüm şiddet türleri gibi çok yanlıştır. Dayak, hiçbir şeyin çözümü değildir.
Ancak; “Nush ile uslanmayalı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” diye bir söz de vardır. Öğüt ile yola gelmeyen kişileri evvelâ azarlamalı, o da etki etmiyorsa dövmeli anlamında söylenmektedir. Tabii bu noktada, şiddeti hak eden insanların da var olduğu bir gerçektir. Bizim burada kastettiğimiz şey, suçsuz yere insanlara dayak atılmasının, dayak ile bir şeyleri çözebileceğini zannetmenin yanlış olduğudur. Meydan dayağına da aynı tepkiyi göstermeliyiz, tek bir tokat atmaya da… Şiddetin hiçbir türlüsünün hayatımızda yeri olmamalı. Bu sayfada size dayak ile ilgili sözlerden bazılarını sunuyoruz. Aman gaza gelip de kimseyi dövmeyin, sadece okuyup paylaşın yeter.
Dayak İle İlgili Sözler
Dayak yediğimiz için ağlamazdık biz, ağladığımız için dayak yerdik.
İnsanlar iki sınıftır; yürek ile sevecekleriniz, kürekle dövecekleriniz.
Çakmağa gaz, telefona şarj, hak edene dayak şart.
Kadınları dövenler, insan maskesi takmış hayvanlardır.
Kimse balım böceğim demesin sana, yok yere dayak atmayayım ona.
Aşk, annesi dayak attığı halde yine de anne diyerek ağlayan küçük bir çocuktur.
Büyük aşklar kavgayla başlarmış ya, bizimkileri topladım, seni dövmeye geliyoruz.
Dayak yesek de laf yemeyiz biz.
Delikanlı olmak dayak atmak ya da racon kesmek değildir. Ekmeğini alıp evine dönmektir, bu kadar basit.
Babanın vurduğu yerde gül biter dediler. Her gün bir posta yiyorum, gül falan bitmiyor. Tenim çorak olabilir mi?
Herkesi dövdüğümü sanıyordum, meğer beni dövüyorlarmış. Hastane odasında anladım.
Hani çocukken annemiz çağırırdı bizi, gel korkma dövmeyeceğim derdi ya. Seninle olmak öyle işte. Bir umutla geliyorum, vuruyorsun sırtımdan. Yine de her seferinde inanıyorum sana.
Üç kişiyle gelip dayak attılar bana, tek tek gelin dedim. Sonra birer birer dövdüler, dayak depolarımı ağzına kadar doldurdum.
Avrupa ülkelerinde kırmızı ışıkta geçersen 400$ ceza alıyormuşsun. Aynı şeyi Türkiye’de yapsan alacağın ceza dayak, üstüne yoğun bakım.
Ezileni dövmeyiz, yoksula gülmeyiz, faşistleri sevmeyiz, zengine özenmeyiz biz.
Nişanlıyken dayak yiyen kadın, evlenince geçer sanıyor. Evlenince dayak yiyen, hamile kalırsam geçer diye düşünüyor. Hamilelikte dayak yerse, çocuk doğduğunda biter diye umuyor. İlk çocuğunu emzirirken şiddet görse, ikincisinde olmaz sanıyor. Evlatlarının gözü önünde dayak yiyen kadın ise, bir gün mutlaka düzelecek sanıyor. O gün gelene kadar da hayatının gerçeklerini makyajla kapamaya devam ediyorlar.
Dayak hiçbir şeye çözüm değildir. Dayak anestezi gibidir, geçici olarak uyuşturur ancak tedavi etmez.
İstiyorsanız dövün beni, fakat gülüşlerime karışmayın.
İnsanlar çoğu zaman dayak yiyen kişiye acır ve dayak atana da kızarlar. Peki bu ikisinden biri siz olsaydınız? kim haklı görürdünüz?
Eşek sudan gelene kadar döverler, sakın dayak yemeyin. Bu devirde eşek de kalmadı, sonra paçayı kurtaramazsınız.
Dayak, âciz insanların elinden gelen tek şeydir.
Karne günleri, dayağın en yoğun yaşandığı zaman dilimleridir.
Kız doğurdu diye karısına dayak atan haysiyetsizler, kendilerini de bir kadının doğurduğunu hatırlamıyorlar mı?
Öyle bir baktın ki bana, suratıma Osmanlı tokatı indirdin gibi zannettim.
Aşkın tokadını yedim ben, beş parmağının da izi kaldı kalbimde.
Sana bir tokat atacaktım, sonra vazgeçtim. Yanımda eldiven yoktu, midem bulandı.
Sana tokat atana, öteki yanağını da çevirme.
Edepsizlere cevap vermem ben, dinlerim ve susarım. Hayatımda yer de vermem, hemen tekmeyi basarım.
Dayak yemiş gibi yüreğim, yorgunum, halsizim.
Çocuk testiyi kırmadan, tokadı daha baştan yer.
Şu makalemizi de okumak isteyebilirsiniz. Eşek İle İlgili Sözler